Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, işletmesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait olan Kemerburgaz’daki Hamidiye Suları Kaynak ve Dolum Tesislerinin yakınına tehlikeli kimyasal atık bertaraf tesisi kurulduğunu söyleyerek, İBB ve İstanbul Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü’nun (İSKİ) buna göz yumduğunu iddia etti. Şimşek, vatandaşlardan gelen şikayetlerin ardından kapatma kararı alınan ve mühürlenen tesisin faaliyetlerini sürdürmeye devam ettiğini öne sürdü.

CHP İstanbul il binasında bir basın toplantısı düzenleyen Berhan Şimşek, İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın grup toplantılarına nezaket ziyaretinde bulunduğunu ve “Belgeli konuşalım” dediğin hatırlatarak “İşte sayın Topbaş’ın istediği belgeli konuşma. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin İstanbul’da bizzat uyguladığı, uygulanmasına göz yumduğu çevre katliamlarını göz önüne sermek ve sergiliyoruz. AKP zihniyetinin uyguladığı politikalar sonucunda, İstanbul özellikle çevre ve insan sağlığı konularında artık yaşanmaz hale geldi” dedi. Şimşek şunları söyledi:

“Kemerburgaz’da bir tesis var. Daha önce kapatılan Avrupa Yakası Vahşi Çöp Depollama alanında Ekoprotek Enerji Teknolojileri LTD. ŞTİ. adıyla kurulan bu tesis, yenilebilir biyokütlelerin ve katı atıkların gazlaştırılması ve sürdürülebilir enerji üretimi yapıyor. Buraya kadar herşey normal. Bu tesisi kuran firma, Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan mevcut tesisin hemen yanıbaşında 49 yıllığına bir arazi kiralanıyor. Bu arazide de aynı belgelerle aynı faaliyet konusuymuş gibi göstererek, unvan değişikliği yoluyla Ekolojik Enerji LTD. ŞTİ. adı altında, bu kez tehlikeli kimsayal atık bertaraf şirketi kuruyor.”

Tehlikeli maddeler içeren sondaj çamurları, tarımsal kimyasal madde atıkları, tehlikeli maddeleri içeren boya maddeleri, zararlı silikon içeren atıklar, tehlikeli madde içren katı atıklar, tehlikeli maddeler içeren deterjanlar ve asitli katranların bertaraf edildiği bu tesisin “Çevreye Etki Değerlendirme” (ÇED) Raporu’nun olmadığını öne süren CHP İstanbul İl Başkanı Şimşek, “Böyle bir tesisin ÇED Raporu olması gerekmez mi? Ama bu tesisin ne yazık ki bir ÇED Raporu yok. Bu firma, katı atık bertaraf işi yaparken aldığı ‘ÇED Raporu gerekli değildir’ belgesini tehlikeli kimyasal atık bertaraf tesisi için de kullanıyor” diye konuştu.

Firmanın İBB, İstanbul Valiliği, Çevre ve Orman Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığını kandırdığını savunan CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, “Burada da ayrı bir ilginçlik var. Kemerburgaz’da iki muhtar bu firma için ÇED gerekli değildir belgesi veren Çevre ve Orman Bakanlığı’ndaki dört bürokrat hakknında savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Fakat o dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler bu soruşturmaya izin vermiyor. Aynı iki muhtar bu kez haklarında işlem yapılmak üzere İBB İSKİ Genel Müdürlüğü görevlileri ile Eyüp Belediyesi eski Başkanı Ahmet Genç hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Bu sefer de İçişleri Bakanı Beşir Atalay soruşturmaya izin vermiyor” dedi.

Tesisin İBB Meclis Üyesi Hasan Fazıl Afacan’ın girişimleri sonucunda tesisin faaliyetlerinin 25 Aralık 2009’da İBB tarafından men edildiğini kaydeden Berhan Şimşek, tesisin buna rağmen faaliyetlerini sürdürmeye devam ettiğini iddia etti. Şimşek, yapılan girişimler sonucu bu kez de kapısı mühürlenen tesisin hala faaliyetlerine devam ettiğini ifade etti.

YANGIN RAPORU DEĞİŞTİRİLDİ

Şimşek, 2008 yılında tehlikeli kimyasal atık bertaraf tesisinde iki gün süren bir yangın çıktığını hatırlatarak, itfaiyenin verdiği yangın raporlarında yer alan “kimyasal atık deposunda bulunan varillerin bir kısmının toprağın altına gömülmüş olduğu ve duman çıktığı görüldü” ifadesinin 10 ay sonra verilen ek yangın raporunda “yanan plastik kimsayal variller beton zemin üzerinde görülmüştür” diye değiştirildiğini iddia etti. Berhan Şimşek, bu durumun İBB Meclis Üyesi Hasan Fazıl Afacan tarafından yazılı soru önergesiyle sorulduğunu hala yanıt alamadıklarını belirtti.

CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, bu tesisin 108 yıllık tarihi Hamidiye Suları’nın kaynak ve dolum tesislerinin burnunun dibinde olduğunu kaydederek, “Tehlikeli kimyasal atıkların bertaraf edildiği bu tesis, Hamidiye’nin 9 No’lu su kaynağına 50 metre, su dolum tesislerine 200 metre, Kemerburgaz yerleşim bölgesine yalnızca 1 kilometre mesafede bulunuyor. Yangın raporlarının değiştirilme nedeni de budur. Bu tesisin birileri tarafından kollandığı açıktır. Kemerburgaz halkı insan sağlığına ve çevreye tehdit oluşturan ve oluşturmaya devam eden bu tesisten rahatsızdır. Şimdi soruyoruruz? İBB, bölgede yaşayan insanlarımızı kapsamlı bir sağlık taramasından geçirmeye düşünmekte midir? Çevredeki ağaçları bile kurutan bu tesisin Hamidiye personeline ne gibi bir etkisi olmuştur?, Bu tesisin çevreye verdiği etkiler araştırılmış mıdır? 12 Ekim 2010 tarihinde İBB Meclisi’nin oy birliği ile aldığı kararla “orman alanı” olarak tescillenen alanda faaliyetini sürdüren bu tesis nasıl bugün bile çalışabilmektedir? Dünya Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın başkanlığına seçilen Kadir Topbaş, kendi yönettiği şehirde olan biten bu durumdan haberdar mıdır?” diye konuştu.

İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün kapalı oturumda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar getirildi. Duruşmada taraf avukatları dışında izleyici alınmadı. Mahkeme, tutuklu sanıklar sanıklar Aynur D.E., Cahit A., Ahmet A. ve Erdoğan B’nin imza şeklindeki adli kontrol tedbiriyle tahliyelerine karar verdi. Duruşma ertelendi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

CHP’li Özgür Karabat’ın o dönem Çekmeköy Meclis Üyesi olan Aynur D.E ile bir evde yakınlaşması sonrasında şantaja uğradığı iddia edilmişti. Sanık Aynur D.E. ve yine partinin eski Çekmeköy İlçe Başkanı Erdoğan B’nin arasında bulunduğu 4 sanığın, evdeki yakınlaşmayı gizli kamerayla kayda alarak milletvekili Karabat’a şantaj yaptığı öne sürülmüştü. Görüntüleri milletvekiline gönderen sanıkların önce 10 milyon TL, milletvekilinin şantaja boyun eğmemesi üzerine de bu parayı 3 milyon TL istedikleri iddia edilmişti. Şantajın devam etmesi üzerine milletvekili Özgür Karabat, adli makamlara şikayette bulunmuştu. Bunun üzerine sanıklar yakalanan sanıklar Aynur D.E., Cahit A., Ahmet A. ve Erdoğan B. 24 Aralık 2020 tarihinde tutuklanmışlardı.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca tamamlanan soruşturma sonucunda 4 sanık hakkında “Zincirleme şekilde özel hayatın gizliliğini ihlal etmek” ve “Zincirleme şekilde şantaj” suçlarından dava açılmıştı.